Nevruz Taydemir: “Aşk gerçekten tesadüfleri seviyor”
Cilt bakımı uzmanlığının on ikinci yılına müthiş bir hevesle giren ve düğününde saçını ve makyajını kendi yapan Nevruz Taydemir, mesleğinden ötürü tesadüfen tanıştığı eşi Muharrem Uzun’la 6 Temmuz 2014’te dünya evine girdi. Di Figaro’da gerçekleşen bu özel düğünün detaylarını bu güzel röportajda bulabileceksiniz…
Bize kendinizden ve eşinizden bahseder misiniz?
Cilt bakım uzmanlığımın 12. yılına müthiş bir hevesle girdim. Meslek lisesi eğitim dalında mevcut olan Kuaförlük ve Güzellik Bölümünde, Cilt Bakımı branşında öğretmenlik yapıyorum. 2007’de farklı dergi ve gazetelerde köşe yazarlığında bulundum. Daha sonra 2010’da Kıbrıs Gazetesi ailesine sağlık köşemle katıldım. Eşim Muharrem Uzun, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesinde Elektrik ve Elektronik bölümünde öğretmenlik yapıyor.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Meslek hayatı bizi buluşturdu. Aşk gerçekten tesadüfleri seviyor.
Düğüne hazırlık sürecinden bahsedelim.Biraz da o süreci nasıl tanımlıyorsunuz?
Düğün tarihimizden 5 ay önce başlamıştık koşuşturmaya… Ev ve eşya hazırlığı çok yorucuydu. Düğünümüze 1 hafta kala biz hala eşya yerleştiriyorduk. Kabus gibiydi. (Gülüyor) Gelinlik, damatlık ve düğün mekanı yönünden çok rahattık. İyi ve güvenilir kişilerle işbirliği yapmıştık.
“Enerji akımı benim için çok önemli… Pozitif hissettirilmişsem sonsuz güvenirim ve her şeyi işi bilen kişilere bırakırım…”
Mekan, konsept ve müzik seçimlerini yaparken nelere önem verdiniz? Bu konuda yardım aldınız mı?
Enerji akımı benim için çok önemli… Pozitif hissettirilmişsem sonsuz güvenirim ve her şeyi işi bilen kişilere bırakırım, asla karışmam ki bu yönden tercihlerim beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Samimi ve butik tarzda harika bir düğün olmuştu…
“Büyük şamdanlar, bol mum, kırık beyaz dantel süslemeler ve rengarenk maskeler vardı konseptte”
Düğün konseptini biraz anlatabilir misiniz? Süslemelerde neleri tercih ettiniz?
Fransız esintileri beni çok etkiler… Gösterişli değildir görkemlidir. Şatafatı yoktur asildir mesela. Büyük şamdanlar, bol mum, kırık beyaz dantel süslemeler ve rengarenk maskeler vardı konseptte.
Hiç birşey anlamadım! O kadar hızlı geçti ki, ertesi gün hala eşimle birbirimize sorup durduk, ‘evlendik mi yani biz!’ diye (Gülüyor).
O güne dair ilginç bir anınız var mı?
Çift olarak ikimiz de çok rahattık. Aşırı heyecan veya stres yoktu. Hatta o kadar rahattık ki nikah memuru ‘gelinlik ve damatlığınızı giyin artık nikahı kıyalım’ demişti. (Gülüyor)
Son olarak, yaşadığınız bu özel deneyimin ardından gelin adaylarına neler önerirsiniz?
Son dakika koşuşturmaları göz altı torbalarına neden oluyor. O yüzden tüm detayları önceden ayarlamalarını tavsiye ediyorum.
6 Temmuz 2014’te Di Figaro’da Fransız asaletini yansıtan butik tarzdaki 400 kişilik kokteylli düğünün organizasyonu yine Di Figaro tarafından hazırlandı. Gelinlik The Wedding Design Haute Coture (Ceyda Ahiskal ve ekibi) imzasını taşırken saç ve makyaj güzel gelinin kendisi tarafından yapıldı.
Bu özel günün fotoğrafları Salih Sevindik, videosu ise İdil Geliç tarafından çekilerek ölümsüzleştirildi.
Gecenin müziklerinde ise Ebru Aydın, Hüseyin Altan & Costa ve Julia vardı.